20 Aralık 2018 Perşembe

Sporda Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar


Cinsel istismara uğrayan 3 çocuktan 1’i durumu hiç kimseyle paylaşmıyor. Avrupa’da 5 çocuktan yaklaşık 1’i cinsel istismara maruz kalıyor ve istismarcıların %80’i çocuğun güven çemberindeki kişilerden oluşuyor.
Spor yapılan ortamlar da doğası gereği temasa müsait alanlar olduğundan dolayı korunmasız alanlar olarak görülmekte ve bu da çocuklar için istismara açık yerleri oluşturmaktadır.
Buna bağlı olarak bu ortamlarda;
-Fiziksel İstismar,
-Cinsel İstismar,
-Duygusal İstismar,
-İhmal gibi durumlarda yaşanmaktadır.
Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin temelini oluşturan dört temel ilke (ayrım gözetmeme, çocuğun yaşama ve gelişme hakkı, çocuğun katılım hakkı ve çocuğun yüksek yararı) Spor Kamuoyu’nda da gözetilmeli ve bu konuya ilişkin duyarlılık oluşturulmalıdır.
Çocuklarımız, kendilerini daha güvende hissedecekleri ve kendilerine uygun ortamlarda spor yapabilecekleri ve oyun oynayabilecekleri alanlar oluşturulmasına katkı sunabilmeli, spor yapmaya yönelik politika ve programların planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi sürecine dahil edilerek kendilerine imkan tanınmalıdır.
Sporla ilgili bütün örgüt ve organizasyonlarda, çocuğun fiziksel, sosyal, duygusal, kültürel, ekonomik ve etnik olmak üzere tüm yönlerden korunmalı, spor organizasyonlarında yer alan tüm unsurlar eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
Sporda cinsel istismarı önlemek için çocukların savunmasızlığını artıran faktörleri iyi anlaşılmalı ve ayrımcılık, fiziksel ve duygusal şiddete ve cinsel davranışa tolerans gösterilmemelidir.
Dengesiz güç ilişkileri, otoriter liderlik, ödüllendirme sistemi, güce ve bağımlılığa dayalı ilişkiler çocukları yetişkinlere karşı savunmasız kılar.
Fiziksel temasın olması, soyunma odalarının, kısıtlı alanların yetişkinlerle paylaşılması çocukların cinsel istismara maruz bırakılmasına zemin hazırlamaktadır.
Çocukların maruz kaldıkları cinsel saldırı sonucu konuşamamasını anlayabilmek oldukça önemli. Korku, utanma ve suçluluk duygusu kendilerine yapılan suistimali kabul etmemeleriyle sonuçlanabiliyor.
Sporun sevgisi, akran baskısı, cinsel tabular, antrenör ve yöneticilere duyulan hayranlık çocukların derin bir sessizliğe bürünmesine neden olan unsurlar.
Bu konuda hiçbir şey yapılmaması halinde istismar yıllarca sürecek ve istismara uğrayan çocuk sayısı artacaktır.
Sporda çocuk istismarının önlenmesi için, “Çocuk Koruma Standartları” çerçevesinde ‘Sporda Çocuk Koruma Programı’ uygulamaya alınmalı ve devreye sokulmalıdır.

25 Nisan 2018 Çarşamba

Spor Odaklı Girişimcilik: "Sosyal İnovasyon Ekosistemi"

       

       Ülkemizin "Gelecek Spor Endüstrisi İklimi'nde" yer almasını istiyorsak, Spor Odaklı; ürün geliştirme, iş ve ağ modellemeleri, pazarlama, iletişim, markalaşma ve yazılım platformları konularında çözümler üretecek girişimlerin teşviki sağlanmalıdır.
        
        Ülkemizin "Gelecek Spor Endüstrisi İklimi'nde" yer almasını istiyorsak, Spor Odaklı; ürün geliştirme, iş ve ağ modellemeleri, pazarlama, iletişim, markalaşma ve yazılım platformları konularında çözümler üretecek girişimlerin teşviki sağlanmalıdır.
        
        Sporda Gelecek Vizyonunda; düşünen insan üretir, üreten insan gelişir ve gelişen insan geliştirir misyonuyla ‘Teknolojik Sosyal İnovasyon Ekosistemi’ oluşturulmalıdır.

        Teknolojinin yön verdiği bir ekonomiye doğru ilerlediğimiz günümüz perspektifinde Üniversitelerinde Spora Yönelik Çalışmaları “Yenilik Ekosistemleri Oluşturma ve Ekonomideki Rolü” gençliğin gelişimi kapsamı içinde;

# Girişimciliği teşvik ederek,

# Özel sektörle işbirliği yaparak (Fonlar sağlanarak akademi içinde ve dışında parlak zihinlerle işbirliği)

# Farklı bakış açıları ve disiplinleri bünyesinde toplayıp çeşitliliği destekleyerek

# Teknoloji ve toplumun bağlantı noktasını bularak (Teknolojiyi hem insanlara hemde makinelere faydalı olacak biçimde yön verecek insanları bir araya getirip işbirliği içinde çalışmalarını sağlamak) yaklaşımlarını hızla değiştirmeleri gerekmektedir.
       
        Bunlara ilaveten Sporda Sürdürülebilirlik için de;
# Kadınların karar alma süreçlerine ve mekanizmalarına katılımı artırılmalı
# Kadın erkek eşitliğini sağlamaya yönelik stratejiler geliştirilmeli ve uygun araçlarla bu stratejiler yaşama geçirilmeli
# Kadınların gündelik hayatlarını iyileştirmeye yönelik özel politikalar da geliştirilmelidir.
        Hasan Darama
        Sportif Yönetim Danışmanı

7 Mart 2018 Çarşamba

Dijital Çağ'da Spor Yöneticiliğinin Rolü; Sporda Yönetişim Verimliliği


Kalıcı sportif başarı üretilmesi için, ekonomik değeri yüksek spor markası oluşturulması için, uluslararası alanda kabul gören sporcu, teknik adam ya da yönetici yetiştirilmesi için,
Kısacası sağlıklı bir spor ortamının oluşturulması için, gerekli yönlendirme ve geliştirmeyi yapabilecek bilgi birikime sahip uzman kişilerin olması gerekmektedir. Spor alanında insan kaynağı olarak nitelendirilen uzmanların tamamen spor alanındaki kurum ve organizasyonlara yönelik eğitilip istihdam edilmesi; sporda kalite ve verimliliği artırarak, sporun gelişmişlik ve yaygınlık düzeyine olumlu etkisi ile birlikte sportif başarılara da önemli ölçüde yansıyacaktır.
Spor örgütleri maddi kaynağı verimli yönetmeyi becerebilecek yöneticileriyle; olmayan parayı harcamayan, maliyetleri düşürmesine yarayacak en önemli mecra olan altyapı için bütçe ayıran, kaynak üretmeye olanak sağlayan medya, reklam, iletişim, pazarlama, pr departmanları kuran bir yönetişim ekosistemi oluşturmalıdır.
Ülkemizde spora yapılan yatırımlar; doğru yönetilmeli (fazladan antrenör bütçesi ve performans bonusları gibi…), doğru desteklenmeli (en son teknolojilerin dahil edilip her sporcunun performansının izlenmesi, biyomekanikal yardımcı aygıtlar, beslenme danışmanlığı) ve sporcuların analitik sistemlerle izlenmeye başlanıp bu analiz sonucunda kendisinden başarı beklentisi yüksek olan sporcular daha fazla desteklenmelidir.
Spor yöneticileri, değişen ve sürekli gelişen bu Dijital Çağ’ da kendilerini bilginin yönetimi alanında sürekli yenilemeli ve bu alanda daha aktif rol almalıdırlar. Teknolojinin de yardımıyla daha fazla kitleye hitap edebilmeli, sporla ilgili yurt içinde ve yurt dışında yaşanan tüm gelişmelerin takibini yapabilmeli, sporla ilgili bilgiye erişim ve elde ettiği bilgilerden kendisine ve kuruluşlara maksimum yararı sağlayabilmelidir. Tüm bunları yaparken de bilgi yönetimi becerisini kullanarak elde ettiği verileri süzgeçten geçirerek doğru yönlendirmelidir.
Hasan Darama
Stratejist Sportif Direktör

21 Şubat 2018 Çarşamba

İşin Özü; 'Pistte Kalmak Önemli'

           

           Spor örgütleri; ülkemizde Spor Endüstrisinde yerel pazarlar için küçük çapta değer ve sınırlı özellikler yaratan girişimciliğe odaklanmış durumda. İfade ve kültür anlamında yeni nesil girişimcilik ekosisteminde yer almak, küresel bir pazar ve önemli bir oyuncu olmak isteniyorsa kopyalayan, tercüme eden ve başarılı olmak için dua eden kısa vadeli stratejileri belirlemek yerine, yıkıcı (disruptive) inovasyon anlayışını benimsemelidirler.

            Ülkemizin “Spor Endüstrisi” performansının dünyadaki rekabet ortamıyla başa çıkması için, paydaşların; topyekün ‘değişim yönetimi’ konusunda istek ve irade gösterip stratejik yatırımlara, yüksek performanslı organizasyonlara, kopyalanması güç bize has inovasyonlara, bizi rekabette her zaman dinç kılacak çağın öncüsü satış ve pazarlama stratejilerine ve dünya çapında milli markalar yaratmaya yönelmesi gerekmektedir.

            Ülkemizde, global ölçekte spor ekseninde istikrarın sağlanması için doğru insanların doğru yerlerde olduğu, her şeyin metrikler, analitikler ve sayılar üzerinden yönetilmeye başlandığı, yerinde tespitli vaka analizlerine odaklanıldığı, harcanan her kuruşun geri dönüşünün hesaplandığı, “yağma hissinden çıkıp artık dataya doğru evrilmiş” bir modele geçilmesi gerekmektedir.

            Spor örgütleri; dünya ekonomisinin artan globalleşmesi ile birlikte, pazarlama ve reklam kampanyalarının da eşlik ettiği global marka olmaya yönelik kuvvetli bir trendin ortaya çıktığı dönemde “G-lokal” pazarlama stratejisi ölçeğinde ‘kültürel, tarihsel, dini, dilsel, ekonomik ve toplumsal’ etkenleri de göz önünde bulundurarak, reklam mesajlarını, görsel çalışmalarını ve medya kullanımını standartlaştırmalı, reklam kampanyalarını geliştirme ve uygulama sürecini koordine etmeli ve reklam kampanyası hedef ile stratejilerini entegre edebilmeli ve markalaşma çalışmalarını bu doğrultuda yürütmelidirler.

            Bilindiği gibi, müzik değiştiğinde dans da değişir. Dünya “Spor Endüstrisinde” müzik değişti ve bizim de bu yeni müziğe göre dans etmemiz gerekiyor.

            İşin özü; pistte kalmak önemli!
           
            Hasan Darama
            Stratejist Sportif Direktör

16 Şubat 2018 Cuma

Sporun Geleceği Türkiye Spor Zirvesi'nde!


Türkiye Spor Zirvesi, “Amatör Ruh Profesyonel Oyun” vizyonu ile ilk kez 26 Mart 2018’de düzenleniyor. İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek organizasyon, Türkiye’nin spor endüstrisindeki geleceğini vizyoner bir bakış açısıyla şekillendirecek. Türkiye Spor Zirvesi Organizasyon Direktörü Hasan Darama, “Türkiye Spor Zirvesi, Cumhuriyet tarihinin ve yeni Türkiye’nin farklı düşünen, fark yaratan, ülkesine değer katan, iz bırakan, yön gösteren ve çığır açan bir oluşumunun yansımasıdır” diye konuştu.

“Spor Fabrikası Türkiye” sloganı ile geleceğin spor alanındaki yenilikçi fikirlerine ev sahipliği yapacak olan zirve; bakanlık, yerel yönetimler, federasyonlar, spor kulüpleri, sivil toplum örgütleri ve gönüllü birlikler aracılığıyla spor kültürü ekosistemi kurmayı amaçlıyor. Bununla birlikte zirvede, Türkiye’de tabana yayılacak spor kültürünü yarınlara ulaştırmak hedeflenecek.
Türkiye’nin global spor endüstrisinde marka haline gelebilmesi için ancak fütürist ve bilimsel bakış açısıyla hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Darama, “Geleceği tasarlayan, bilgi üretimine katkı sağlayan, evrensel değerleri dikkate alan, başarıyı deneyimlemiş sporcuları ve yöneticileri ve ülke basınının uzman isimlerini katılımcılarla buluşturmaya hazırlanıyoruz” diye sözlerine devam etti.
Zirvenin konu başlıkları;
“Bilimsel Gelişmelerin Sporla Entegrasyonu ” (Açılış Oturumu)
“Yerel Yönetimlerde Spor” (Panel)
“Spor Kulüplerinde Kurumsallaşmanın Ekonomik Boyutu” (Panel)
“Spor Kültürünün Yaygınlaştırılması ve Sporda Sürdürülebilirlik Ekosistemi” (Panel)
“Üniversitelerin Atak Gücü- Spor Bilimleri” (Panel)
“Türk Basketbolunun Dünyadaki Yeri” (Keynote)
“Dijital Çağın Sportif Paradigması: E-Spor” (Keynote)
“Gelecekteki Spor Endüstrisi Vizyonunda İnovatif Altyapılı Teknolojik Spor Kulüpleri” (Keynote)
“Sporun Dünyaya Açılan Gözü: Basın ve Medya” (Keynote) olacaktır.

5 Şubat 2018 Pazartesi

Kentsel ve Uluslararası Markalaşma Ölçeğinde ‘Sürdürülebilir Spor Turizmi’

           

           Türsab (Türkiye Seyahat Acenteları Birliği) Spor Turizmi Raporu verilerine göre; Türkiye, dünyada küresel veya bölgesel spor etkinlikleri endeksinde etkinlik sayısı bakımından 18. sırada yer alıyor. Ancak bu etkinliklerin yarattığı etki bakımından 14. sıraya yükseliyor. 2007 yılından beri yapılan ve 2018 yılına kadar yapılması planlanan etkinliklerin baz alındığı endeks hesaplamasında; ekonomik ve medyatik etki, spor endüstrisi uzmanlarının ülke hakkındaki görüşleri de dikkate alınıyor.
1- Rusya; 35 etkinlik,
2- Kanada; 44 etkinlik,
3- İngiltere; 26 etkinlik,
4- Çin; 31 etkinlik,
5- ABD; 36 etkinlik,
14- Türkiye; 14 etkinlik
            Dünyada turizm sektörünün büyüklüğü 2014 verilerine göre 1.2 trilyon dolar hacmine ulaştı. Bu hacmin içinde spor turizminin payı 180 milyar dolar. Küresel turizmin yıllık büyüme oranı %4-5 iken spor turizminin yıllık büyüme oranı %14 olarak gerçekleşmiştir. Yine yapılan araştırmalar sonucunda spor turistinin diğer turistlere oranla yaklaşık 2 kat fazla harcama yaptığı belirtilmektedir.
            Günümüzde küresel ölçekte ‘Sürdürülebilir Spor Turizmi’ ekonomik bazda ülkelerin önemli stratejik planlamaları dahilinde hızla yerini almaya başlamıştır. Türkiye’de de Sürdürülebilir Spor Turizmi Strateji çalışmaları kapsamında; Planlama, Yatırım, Örgütlenme, İç Turizm, Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge), Hizmet, Ulaşım ve Altyapının Güçlendirilmesi, Tanıtım ve Pazarlama, Eğitim, Kentsel ve Uluslararası Ölçekte Markalaşma, Spor Turizminin Çeşitlendirilmesi, Mevcut Turizm Alanlarının Sporla Rehabilitasyonu ve Sportif Destinasyonların Geliştirilmesi konularında uzun erimli stratejilere yer vermelidir.
              Hasan Darama
              Stratejist Sportif Direktör

1 Şubat 2018 Perşembe

Yeni Nesil Spor Örgütleri "Eğitim, İstihdam ve Fırsat Eşitliği"

           

            
            Ülkemiz 'Gelecek Otonomik Spor Ekosistemi' küreselliğinde ileri görüşlü, sürekli araştıran, bilimi ön planda tutan, deneme yanılma yolundan ziyade geçerli bir metot üzerinden hareket eden ve birebir alıp taklit ederek değil de geliştirerek kendi sistemine göre uyarlayan antrenörler eşliğinde gelişime açık, ön yargılı olmayan, sorun değil çözüm üreten, kargaşa değil sükunet isteyen, işlerin prosedüre takılmadan halledilebildiği bir yasal sürecin benimsendiği devlet politikası içinde yetişen alanında uzman, bilgili, tecrübeli, girişken, evrensel değerler taşıyan, hem ulusal hem de uluslararası alanda yetkin ve saygın üst yöneticilerin önderlik ettiği bir yapıyı oluşturmalıdır.
            Spor örgütleri, strateji belirleme sürecinde istikrarlı bir şekilde karmaşıklıktan uzak rekabet üstünlüğünü gözeterek strateji-yapı-süreç ilişkisini değişim döngüsü içinde ele alıp gelecek yönelimleri hakkında tahminde bulunabilecekleri atmosferi sağlamalıdır.
            Sporcularımıza teknik, taktik, rakip analizinin yanı sıra özgüven kazandıracak, hayaller kurdurtan, zorluklar karşısında mücadele etme becerisi yükleyen, karşılaşılan problemleri disiplinlerarası yaratıcılıkla harmanlayarak çözümler üretmesini sağlayacak, risk almayı gerektiren zengin ve çeşitlilik arz eden öğrenme fırsatlarını girişimcilik ekosistemi çerçevesinde bütünleştirip öğrendiklerini uygulayabilecekleri ve ürüne dönüştürebilecekleri ortamları oluşturmalı ve teknolojik araçları kullanarak problemlere etkin ve İnovatif çözümler yaratma fırsatı yakalayabilecekleri öğrenme tecrübeleri sunmalıyız.
            Yukarıda değindiğimiz ön planda olan konu kapsamları yanında birde geri planda tutulmaya hiçbir zaman reva görülmemesi gereken, her geçen gün diğer sektörlerle olan bağını güçlendiren, dünya ekonomi piyasasında kendisine önemli bir yer edinmeye başlayan "Spor Endüstrisi"nde öncelikler sıralamasında önlerde yer alması gereken genç, yaşlı tüm kadınlarımızın geliştirilmiş kaliteli eğitimle gerekli yeterlilikleri elde etmelerinin sağlanması olmalıdır. 'Sürdürülebilir İstihdam Ekosistemi' çerçevesinde hiçbir sınır tanımaksızın onları destekleyelim, yollarını açalım. İstihdama olan etkilerini küçük bir analizle ifade etmek gerekirse;
            Dünyada kadın istihdamı %1 artırılabilse GSMH'nın 80 milyar $ artacağı hesaplanıyor. 2025 yılına kadar gerekli çalışmalarla aradaki istihdama ilişkin fark azalırsa dünya ekonomisine 28 trilyon $ ek katkı sağlayacağı öngörülüyor. (Bu, Amerika ve Çin ekonomilerine eş değer bir büyüklük)
            Ülkemizde kadın istihdam oranı erkeklerin istihdam oranının yarısından az (15 yaş üstü istihdam oranı %46, erkeklerde %65, kadınlarda %27,5). Türkiye'de istihdama eşit katılım olması dahilinde kişi başı GSMH, %30 daha büyük olacağı öngörülüyor.
            Ülkemizde işveren olarak çalışanların sayısı %5 civarında olup bu %5'in içinde kadın işverenlerin oranı %8, erkek isverenlerin oranı ise %92.
            Spor örgütleri; sadece yönetici, antrenör ve sporculardan oluşan bir olgu değildir. Sporda mucizenin gerçekleşmesi için "gelecek vizyonunda sportif ekosistem" in zenginleştirilmesi, sportif eğitimin yaygınlaştırılması, istihdamda fırsat eşitliğinin sağlanması ve bütün paydaşların aynı amaçlar çevresinde birleşmesi, aynı amaçlara inanması ve amaca ulaşmak için birlikte çalışması gerekmektedir. Bireysel, ortaklaşa, kurumsal ve çevresel unsurları içeren karmaşık biçimleşme modellerini birbiriyle uyumlaştıracak senkronizasyonu sağlamalıyız.
            Hasan Darama
            Stratejist Sportif Direktör